Ticaret Hukuku

Ticaret hukukunu, en öz şekilde; üretim, değişim ve tüketime yönelik ticari faaliyetleri düzenleyen hukuk dalı olarak tanımlamak mümkündür. Ticari faaliyetler, günümüz ekonomi dünyasının çok büyük ve önemli bir parçasında yer almaktadır. Bu faaliyetler de tacirler, firmalar, tüketiciler ve üreticiler arasında birtakım ilişkiler ortaya koymaktadır. Ticari faaliyetlerin düzenini ve hakkaniyetini düzenleyen ve bunları yaptırıma bağlayan kuralların tümü ise Ticaret hukukunu meydana getirmektedir.

Ticaret hukukuna ilişkin düzenlemeler yalnızca Türk Ticaret Kanunu hükümlerinden ibaret olmamakta; uluslararası anlaşmalar, Türk Ceza Kanunu, örf ve adet kuralları ve diğer kanunlarda yer alan hükümler ticari hayatı düzenlemeye yönelik olarak mevzuatta yerini almaktadır.

Ticaret hukuku; ticari işletme hukuku, kıymetli evrak hukuku ve ortaklıklar hukuku olarak üç ayrı sistemden oluşmaktadır. Ticaret hukukunun faaliyet alanlarını, ticaret hukuku avukatı ünvanıyla hangi çalışmaların yapılması gerektiğini, ticari davalara ilişkin detayları, ticaret davalarında görevli ve yetkili mahkemeyi açıklamadan önce; tacir, ticari işletme gibi kavramları açıklamak gerekmektedir.

Tacir Nedir?

Türk Ticaret Kanunu m. 12/1’e göre tacir; “Bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi” anlamına gelmektedir. Kanun lafzından da anlaşılacağı üzere, tacir olabilmek için şu 3 unsura sahip olmak gerekmektedir:

  • Ticari işletme sahibi olmak
  • Fiilen işletme faaliyetini gerçekleştirmek
  • İşletme faaliyetini kısmen veya tamamen kendi nam ve hesabına yürütmek

Tacir sıfatına haiz olabilmek için ticaret siciline veya bir meslek odasına kayıt olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Yukarıda bahsedilen unsurları gerçekleştiren her kimse tacir sıfatına kendiliğinden sahip olmaktadır. Ticaret şirketleri de kanun gereği ticaret siciline kayıt olmalarından itibaren tacir sayılmaktadırlar.

Ticari İşletme ve Ticari İş Nedir?

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 11. Maddesine göre ticari işletme; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu bağlamda ticaret hukukunun mihenk taşı olan ticari işletme kavramına haiz bir işletmede mevcut olması gereken unsurları şu şekilde sıralamak mümkün olacaktır:

  • İktisadi faaliyette bulunma
  • İktisadi faaliyetlerin devamlılık arz etmesi
  • İktisadi faaliyetin bağımsızlık faktörünü içermesi
  • Esnaf faaliyeti için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir elde etme hedefinin bulunması

Bahsedilen 4 unsuru bünyesinde bulunduran kişi esnaf değil tacir ünvanına sahip olmakta ve ticari iş gerçekleştirdiği işletmesi ticari işletme sıfatına haiz olmaktadır.

İlgilendiğimiz Ticaret Hukuku Dava Türleri Nelerdir?

  • Gümrük davaları
  • İthalatta haksız rekabetin önlenmesi davaları
  • Türk parasının kıymetini koruma hakkında kanundan doğan davalar
  • Uluslararası tahkim yollarına başvuru ve sorunların tahkim yolu ile çözülmesi
  • Uluslararası ticari sözleşmelerden doğan davaların yetkili mahkemelerde çözümü
  • Ticari şirketlerin alım ve satımı
  • Hisse devir işlemleri, şirket devir ve birleşmeleri
  • Ortaklık sözleşmeleri
  • Kıymetli evrak hukuku
  • Risk sermayesi
  • Sermaye piyasaları
  • Kredi sözleşmeleri
  • Leasing sözleşmeleri
  • Ticari alacak davaları
  • Haksız rekabet eylemlerinden kaynaklı tazminat ve ceza davaları
  • Cari hesaptan kaynaklı alacak davaları
  • Fatura alacakları davaları

Ticaret Hukuku Alanında Verdiğimiz Hizmetler Nelerdir?

Ticaret hukuku alanına giren, ticari faaliyetlere ilişkin düzenin sağlanması gereken ve hukuki müdahale gerektirebilen faaliyet alanlarını; haksız rekabet, şirket yönetimi, uluslararası distribütörlük anlaşmaları, imtiyaz, bayilik, acentelik sözleşmeleri, kredi anlaşmaları, tüketicinin korunması, sermaye artırımları ve azaltılması işlemleri, hisse senetleri ve tahvilleri ile ilgili işlemler, yurtdışı alacak takibi, yurtdışı yatırım danışmanlığı, gümrük işlemlerinin yapılması, ihracat tahsillerinin denetlenmesi, ithalat işlemlerinin yapılması, sözleşmelerin istenilen dilde hazırlanması, transit ticaret ve standardizasyon hakkında denetimler ve düzenlemeler, serbest bölgelerde karşılaşılan ihtilafların çözümü, uluslararası sözleşmelerin hazırlanması, denetlenmesi ve yorumlanması, yabancı dil sözleşmelerin hukuk tekniğine uygun tercüme edilmesi, fatura ve cari hesap alacaklarına itiraz edilmesi, ayıplı ifada ihtar ve ihbar süreçlerinin takibi, alacaklı ve borçlu temerrüdü işlemlerinin takipleri, iflas işlemlerinin takibi şeklinde sıralamak mümkündür.

Ticari Davalarda Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

TTK’nın 5/1 maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise ticari uyuşmazlığın gerçekleştiği, ticari işletmenin bulunduğu vs. yer asliye ticaret mahkemesi olabilmektedir.

Ticaret Hukuku Avukatı ile Çalışmanın Önemi

Ticaret hukukuna ilişkin davalar ve uyuşmazlıkların çözümünde yalnızca Ticaret Kanunu değil, Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun gibi pek çok farklı kanun hükümlerinden yararlanılırken, aynı zamanda pek çok uluslararası ticaret anlaşmasına ilişkin hükümler de dikkate alınmaktadır. Bu sebeple kişilerin, tacirlerin, ticari işletmelerin, tüketicilerin ticaret hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda hak kaybına uğramaması için mevzuata hakim bir ticaret hukuku avukatı ile çalışmaları son derece faydalı olacaktır.

Ayrıca ticaret hukuku sürekli yenilenen ve gelişen, yaşayan bir hukuk dalı olma özelliği göstermektedir. Bu sebeple ticaret hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda iyi bir ticaret hukuk avukatı ile çalışmak gelişmeleri takip etmek ve ilgili uyuşmazlığa uygulamak adına son derece faydalı olacaktır. Ticaret hukuku alanında uzman bir avukat; ticaret hukuku davalarını, arabuluculuk sürecini ve her türlü ticari uyuşmazlığı en hızlı şekilde, sağlıklı şekilde çözümleme konusundaki kabiliyeti ve tecrübesi sayesinde kişilere büyük bir avantaj sağlayacaktır.